You are currently viewing “The Gentlemen” İnceleme: Maratonlu Bir Guy Ritchie Hafta Sonusu…

“The Gentlemen” İnceleme: Maratonlu Bir Guy Ritchie Hafta Sonusu…

  • Post author:
  • Post category:haberler

Guy Ritchie imzalı “The Gentlemen” dizisini Duygu Kocabaylıoğlu yazdı…

Netflix

Guy Ritchie tarzını ve sinemasını seven seyircileri bu hafta sonu, Netflix’te 8 bölümlük “The Gentlemen” dizisi karşılıyor. 2019 yapımı aynı adlı filminin ‘beyaz ekrana spin-off uyarlaması’ olarak nitelendirebileceğimiz yapım, tipik Guy Ritchie tarzını ve formülasyonunu kullanan, bunu da yönetmenin alışagelmiş suç-komedisi matematiğini uygulayarak yapan eğlenceli bir seyirlik.

Ateşten Kalbe Akıldan Dumana (1998) ve Kapışma (2000) ile ortalığı kasıp kavuran ve dönemin Hollywood sinemasına aranan suç komedisi damarını sağlayan Guy Ritchie, gerek sonrasında çektiği Revolver, RockNRolla gibi filmler gerek Sherlock Holmes veya The Man from U.N.C.L.E. gibi yaptığı özgün yeniden çevrimler olsun, her daim kendi stilini konuşturmasını bilmiş, üstelik bu stile de seyircilerini bir nevi müptela etmiş bir isim. Ara ara Kral Arthur: Kılıç Efsanesi ya da Aladdin gibi bazı işleri ortalama Ritchie çizgisinin altında kalmakla eleştirilse de kendisi bildiği sulara döndüğünde, kağıt üstündeki matematiğini halen kamera önüne taşımakta mahir bir sinema adamı.

Bu bağlamda konumuz The Gentlemen dizisine dönecek olursak, aksiyonlu aile suç sarkastiğini bu denli seven bir sinemacı, “kendi filmlerinden birini diziye dönüştürecek olsa, ortaya ancak bu yapım çıkardı”, diyebiliriz rahatlıkla. 2019 tarihli orijinal The Gentlemen ile karşılaştırmaya çok da gerek olmayan 8 bölümlük bu seride jeneriğin üzerini kapatsak, “Ne kadar da Guy Ritchie bir iş!” yakıştırması kolaylıkla yapılabilir.


Netflix

Ordu mensubu olarak tanıştığımız Eddie Halstead isimli baş karakterimiz, Kraliçe adına askeri bir görevdeyken, aristokrat babasının yaklaşan vefatı nedeniyle İngiltere’ye geri döner. Miras açıklandığında ailenin diğer üyeleri ile birlikte ufak bir şok yaşayan Eddie, artık yönetmesi gereken mülkler, abisinin aileye taktığı borçlar ve aslında bihaber olduğu bir uyuşturucu imparatorluğu ile de tanışır. Babasının aristokrat ünvanını da alarak Dük of Halstead olan Eddie, ünvanın tadını çıkaramadan dakika bir gol bir kendisini İngiliz suç dünyasının tehlikeli sularında bulur. Fakat yakayı sıyırmaya ve Halstead ailesini uyuşturucu baronlarının işinden uzak tutmaya çalıştıkça, bu tehlikeli dünyanın ışıltısı onun da yer yer gözlerini kamaştıracaktır…

Bu bilindik “karakterin macerası” tarzı ile omurgasını inşaa eden dizi, her bir bölümde inişli çıkışlı bir tempo sunarak, hem büyük çerçevede ana öykünün akışında ilerliyor hem de ana öyküye eklemlenen yan anlatılar, giren çıkan karakterler ile esas nehri besliyor.

Yaratıcı olarak ismini görsek de her bölümün salt Ritchie tarafından çekilmediğini (diğer yönetmenler David Caffrey, Eran Creevy ve Nima Nourizadeh), üstelik senaryo departmanında kendisi harici Matthew Read, Stuart Carolan ve John Jackson gibi isimlerin de yer aldığını söylemek lazım. Nihayetinde bu İngiliz aristokrasisine ya da yer altı suç dünyasına eleştirel gözle bakma derdi pek de olmayan, şüphesiz ki biraz ısmarlama tonu da olan, biraz ekip işi keyifli bir beyaz ekran seyirliği.


Netflix

Özellikle ateşli ya da kesici silahların ve kanın konuştuğu bol aksiyon, sarkastik diyaloglar, her bir paydaşının birbirini gammazlamaya her an hazır olduğu suç evreni ve onun bitmeyen entrikaları, ters köşeler, ihanetler sarmalını seyrettiğimiz The Gentlemen, tüm bunlara geçmişi yüzlerce yıla dayanan aristokrat bir ailenin kopuk iç ilişkilerini de harmanlıyor. Nihayetinde bütün örgüyü de, görsel bir stil ile kurguluyor. Eskisine oranla sıkı bir PG (Parental Guidance) notu gerektirecek sahneler yüzde olarak fazla değil ama sert sahnelerin kullanıldığı noktalar da pek şaşırtıcı değil.

Kuralsız, Yandaş ve Uyumsuz gibi aksiyon işlerinden tanıdığımız İngiliz oyuncu Theo James’i baş Eddie Halstead olarak izlediğimiz dizide James’e, suç dünyasının bir nevi kraliçesi olan Susie Glass rolünde Kaya Scodelario eşlik ediyor; bu iki başrolün performansları ve iki karakterin arasındaki kimya tutuyor. Sorunlu aristokrat abi Freddy Horniman rolünde Daniel Ings, Halstead mülkünün koruyucusu, sadık Geoff Seacombe olarak Ritchie işlerinin sabit kadrolu elemanı Vinnie Jones ve narkotik dizisi severlerin aşinası olduğu isim Giancarlo Esposito, Stanley Johnston performansı ile dizisinin seyirlik keyfini arttırıyor.

Sonuç olarak, “The Gentlemen”, Guy Ritchie’nin hayranlarını tatmin edecek, mizah, aksiyon ve ters köşelerle bezeli bir yapım olarak Netflix kataloğundaki yerini alıyor. 8 bölüm arka arkaya seyretmek, bölüm süreleri de uzun ve hikayeler biraz yoğun olduğu için yorucu olabilir. Hafta sonuna yayılan bir maraton olarak keyfini çıkarın ve sonrasında 2019 tarihli orijinal The Gentlemen filmini bir daha izleyin.

İyi seyirler!

Duygu Kocabaylıoğlu

twitter.com/duygukocabaylioglu