Usta yönetmen Steven Spielberg, Denis Villeneuve imzalı “Dune 2″yi övgülere boğdu.
Steven Spielberg, Denis Villeneuve‘ün devam filmi “Dune: Part Two” hakkında övgü dolu yorumlarda bulundu.
“Close Encounters of the Third Kind” ve “E.T.” gibi bilim kurgu klasiklerine imza atan Spielberg ve “Dune” serisinden önce “Arrival” ile bilim kurgu sinemasına adım atan Villeneuve, DGA’nın Director’s Cut podcast’inde birlikte yer aldı.
Podcast’in başında Spielberg, Villeneuve’ün dünya inşa eden büyük fantastik yönetmenler arasında yer aldığını söyledi:
“Öyleyse, dünyaları inşa eden film yapımcılarının olduğunu söyleyerek başlayayım ve bunun uzun bir liste olmadığını biliyoruz, ancak çoğunun kim olduğunu biliyoruz” dedi. “[Georges] Méliès ve tabii ki [Walt] Disney ve [Stanley] Kubrick ile başlıyoruz. George Lucas, George Pal, Ray Harryhausen… [Frederico] Fellini kendi dünyalarını kurdu. Tabii ki Tim Burton, Wes Anderson, Peter Jackson, James Cameron, Christopher Nolan, Ridley Scott, Guillermo del Toro. Liste devam ediyor. Ama bu o kadar da uzun bir liste değil ve senin bu listenin en yeni üyelerinden biri olduğuna derinden, hararetle inanıyorum.“
Usta yönetmen devamında “Dune: Part Two” hakkında konuşmaya geçti ve en iyiler arasında gördüğünü belirttiği meslektaşına şunları söyledi:
“Bu gerçekten görsel bir destan ve aynı zamanda derinden çizilmiş karakterlerle dolu. Fakat filmin süresiyle orantılı olarak baktığınızda diyaloglar oldukça seyrek. Bu tam bir sinema. Çekimler o kadar tablo gibi ki, yine de iddialı bir açı ya da tek bir kurgu yok… şimdiye kadar gördüğüm en muhteşem bilim kurgu filmlerinden birini yapmışsın.“
Spielberg gişe rekorları kıran filme olan övgüsünü detaylandırarak yorumlarına devam etti:
“Bu filmde öyle bir su özlemi var ki. Bu filmde sahip olduğunuz tüm kumlara rağmen, bu aslında suyla ilgili; özlemini duyduğunuz kutsal sularla; yeşil çayırlar ve hayatın mavi suyu. Çölü bir okyanusa, bir denize benzeyecek şekilde filme aldınız. Kum solucanları deniz yılanları gibiydi ve [Paul’un] kum solucanında sörf yaptığı sahne şimdiye kadar gördüğüm en harika şeylerden biri. Ama çölü sıvı gibi gösterdin.”
Villeneuve, belirli sahneleri günün belirli saatlerinde çektiğini belirtti; Paul [Timothée Chalamet] ve Chani’nin [Zendaya] öpüştüğü sahne, sürekliliği sağlamak için dört gün boyunca, her zaman her günün aynı saatinde çekildi. Kum tepelerinin çerçeve içinde birbirlerine doğru yönlendirilmeleri için “seçildiğini” ekledi ve “Hayatımda yaptığım en tuhaf oyuncu seçimiydi” dedi.
Podcastin devamında Spielberg, Villeneuve’e oyuncu kadrosuyla çalışmasını sordu ve Villeneuve, Zendaya‘nın özellikle onun yönetmenliğiyle ilgilendiğini, sete gelip onu izlediğini ve kendi sahnesi olmasa bile dinlediğini belirtti: “Kameranın arkasında dinleyerek çok zaman geçiren biri var: Zendaya. Çok zekidir. Bir gün onun kamera arkasına geçmek istediğini öğrenirsek şaşırmam.”