Amcaoğulları Yasemin’in ölürken bıraktığı itiraf mektubundan sonra; durdurulan soruşturmanın ardından tekrar atölyelerine kavuşmuştur. Füze yapma fikrinden vazgeçmişlerdir.
Elif’in hamilelik haberi ardından Kenan’la mutluluktan ayakları yere basmamaktadır. Kimseye söylememek üzere anlaşsalar da Kenan Veysel’e Elif de Mihiman’a söyler. Onarın konuşmasını duyan Döndü onların çocuğu olmuyor sanıp doğal ürünleri birleştirtip oluşan macunu yedirmeye çalışır. O zaman Elif ve Kenan; annelerine bebek beklediklerini söyler
Sefer’in Badegülünü bulan ve bu uğurda canını hiçe sayan Erkan’a teşekkür ederken genç adam da Sefer’den söylediği sözler için özür diler. Sarılıp barışırlar.
Evleri yandığı için kendilerinde kalan Filiz’i üzgün gören Asuman onunla ilgilenip birine aşık olduğunu öğrenir. Filiz gözyaşları içinde ona Erkan’ın adını vermeden hislerini ve olanları anlatır.
Kamuran kocasına gidip Adile hanımların kızının evine taşınmasından duyduğu memnuniyetsizliği anlatır. Oysa ki Asuman evdeki kişilerden ve eğlenceden çok memnundur ama Kamuran gelip sözleriyle Adileleri o evden taşınmaya zorlar
Hamdi’nin evlendiği kadının oğlu okula gitmek istemez. Gülsüm öğretmen bizzat evine kadar gidip çocukla konuşup ikna etmeye çalışır. Çocuk ertesi gün okula gelse de birinci sınıf için büyük olduğu halde okuma yazma bilmediği için diğer çocuklar onunla alay eder.
Nenesi Erkan’a liseden arkadaşı olan bir kızla görüşmesini evlenmesini söyler ama genç çocuk istemez ama sonra Filiz’in kendisinden umudu kesmesi için o kızla görüşmeyi kabul eder.
Musa’nın aklı karışır ve teraviye gittiğini zanneder. Camide kimse yokken gittiğinde birisi ona vurur. Hamdi onu bulup hastaneye götürür. Musa’nın ayağı incinmiştir ama abdest alırken düştüğünü zanneder. Amcaoğulları yeni bir buluş için kolları sıvar. Abdestmatik isminde bir icat yaparlar
Seyfettin kiracısı olan Mevsim’le muhallebicide buluşur. Seyfettin konuya girer ama kadın yanlış anlayıp evle ilgili konuşuyor zanneder. Seyfettin bölüm sonunda Mevsim’e hislerini söyler.
Birileri Ciritçi Abdullah’ın ağılına girip koyunlarını ve başkalarının da hayvanlarını çalar. Abdullah dede kendisine emanet edilen koyunlara sahip çıkamadığı için çok üzgündür. Hatta yemek bile yemez.
Herkes daha önce cezaevinde kaldığı için Hamdi’den şikayetçi olur. Hamdi’yi karakola götürüp nezarete atarlar. Kasabada herkes hırsızlar için kendince tedbir almaya başlar. Taner’in aklına gelen bir fikirle hırsızlara tuzak kurmak için Sabri abinin koyunlarını kullanırlar. Hırsızları yakalayınca Hamdi’yi bırakırlar. Kasaba halkı onlardan özür diler.